Engelli Hakları Çalışmaları

Engelliliğin bir insan hakları sorunu olarak tanınması ve engeli nedeniyle ayrımcılığın doğrudan bir düzenleme ile yasaklamaya konu olması Birleşmiş Milletler 1975 tarihli "Engelli Kişilerin Hakları Bildirgesi" ile gerçekleşmiştir. Bildirge, engelli kişilerin engelli olmayanlarla eşit haklara sahip olduklarını vurgulayarak doğrudan ayrımcılığı yasaklamanın yanı sıra, engelli kişilerin tedavi, bakım ve rehabilitasyon hizmetleri alma haklarını düzenlemiş̧ ve eğitim, iş ve yargılama gibi alanlarda eşit muamele görmelerinin sağlanabilmesi için pozitif ayrımcı tedbirlerin alınmasını öngörmüştür.

Engelli haklarının korunmasına ilişkin gelişmeler 2008 tarihli Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi ile ile somut bir yapı kazanmıştır. Sözleşme ile engellilik bir insan hakları sorunu olarak devletler tarafından da kabul edilmiştir. Sözleşme giriş kısmında engelliliği;

e) Engelliliğin gelişen bir kavram olduğunu ve engellilik durumunun, sakatlığı olan kişilerin topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını engelleyen tutumlar ve çevre koşullarının etkileşiminden kaynaklandığı gerçeğini kabul ederek, şeklinde tanımlamıştır.

Son 50 yılda engellilik kavramının doğası ve anlamıyla ilgili hızlı bir düşünce gelişimi yaşanmaktadır. Perspektif değişikliğinin ana ekseni engelliliği "iyileştirilecek" tıbbi bir durum olarak gören "biyolojik/tıbbi model" den engelliliğin katılımın önündeki sosyal engellerden kaynaklandığı düşünülen "sosyal model" ve giderek insan hakları yaklaşımına bırakmıştır. İnsan hakları yaklaşımı basit bir ifadeyle bireyin farklı özelliklerinin çevresel faktörlerle etkileşimi ve devletin bireyin hak/özgürlüklerini kullanması için gerekli tedbirleri almamasının engelliliği ortaya çıkardığı savına dayanmaktadır. *

Sonuç olarak, "engellilik" kavramı sabit değildir ve toplumsal yaşamın hâkim ortamına bağlı olarak değişebilir. Erişilebilirlik düzenlemelerdeki gelişkinlik ve toplumların bakış açılarındaki değişim engelliliği yeniden tanımlamayı gerektirir.

Bu kapsamda Rwistanbul engelli çalışmalarına hem akademik hem uygulama düzeyinde destek olmaktadır:
· Engelli bireyler, Raoul Wallenberg Institute tarafından desteklenen ve Rwistanbul tarafından yürütülen İnsan Hakları Kentleri Projesinin 5 tematik grubundan birini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’de mevcut durum, yaklaşımlar ve yakın gelecek için önerileri içeren “Engellilik Farkındalığı ve yerel yönetimler” * raporu hazırlanmıştır. Proje kapsamında üniversite ve belediye işbirliğinin geliştirilerek engelli bireylere yönelik kentsel hizmetlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
· Boğaziçi Üniversitesi ile gerçekleştirilen işbirliği kapsamında Engelli Çalışmalarına ilişkin akademik araştırmalar Rwistanbul tarafından desteklenmektedir.